Sanora, yorucu ve sıkıcı bir günden sonra yavaşça odasına girdi ve yatağına uzandı. Hiçbir olay olmamış, hiçbir arkadaş edinmemişti. Normal insanlarla yaşamak sıkıcıydı ona göre. Gökyüzü Lisesinin bir an önce açılmasını çok ama çok istiyordu. Yaatağında bir sağa, bir soladönerek düşüncelere dalıyordu. Tanışacağı insanlar, öğretmenleri ve dersleri. Harika olacağından kesinlikle emindi. Yatağından kalktı ve yavaşça odasındaki pencereye doğru yürüdü. Pencereden dışarı baktığında berbat şehir hayatını görebiliyordu. İğrenç korna sesleri, berbat egzost dumanı, ve o arabalar. Güçten ve güzellikten yoksun insanlara cidden acıyordu. Başını kaldırdı ve derin bir nefes aldı. Odası sanki biraz havasızdı. Camını açtı ve kafasını dışarıya çıkarark derin bir nefes aldı. Dışarıdaki berbat havayı içine çekmesiyle ''Kahretsin!'' diye bağırarak tükürmesi bir oldu. Ağzını sildi ve hemen camını kapattı. Onlardan nefret ediyordu. Gökyüzü Lisesinde güçlendikten sonra, Sanora'dan çekeceği olan çok ama çok kişi vardı. Özellikle de bu dünyayı pisleten pislikler. Camdan uzaklaşarak masasına yöneldi ve saldalyeyi kötü bir gıcırtı sesiyle kendine doğru çekti. Yavaşça yumuşak sandalyesine oturdu, ve önündeki kağıtlara bakmaya başladı. Hepsinde okulun açılacağı tarih yazılıydı. ''Sabirlı ol dostum, iki gün kaldı.'' dedi ve kendi kendine gülümseyerek, boş kağıtlara birkaç resim çizmeye başladı. Resim çizmek, küçüklüğünden beri becerisi, hobisi ve yeteneğiydi. Kendini birkaç özel güç numaraları yaparken çizdi ve gülümsedikten sonra buruşturarak attı. Kimsenin kendisini çizdiğini görmesini istemiyordu tabi ki. Onu kendini beğenmiş biri olarak görebilirlerdi. Üzzerinde resim olan kağıdı çöp kutusuna attıktan sonra tekrar kalemini aldı ve tekrar kendisi çizmeye başladı. Bu sefer, elinden çıkan soğuk hava dalgaları, berbat bir kostüm ve tayt giymiş, elinden alevler saçan bir adamın alevlerini söndürmekle meşguldü. Kendi kendine gülümsedi ve kalemini bıraktıktan sonra, çekmecesinden bir yapışkan band rulosu çıkardı. Resmini aldı ve yavaşça masasının önüne, duvarına yapıştırdı. Arkasına yaslandıp, sandalyesinin yumuşaklığının keyfine bakarken, önündeki resmi inceleyip gülümsedi. Ona göre çok güzel olmuştu. Sandalyesinden kalktı ve yatağına giderek tekrar kendini hızlıca bıraktı ve uzandı. Rhatlaması gerekliydi. Gözlerini kapttı ve uyumaya çalıştı.
---Odama isteyen dalabilir---