Ad-Soyad: Matt Hardy
Özel Güç: Aşırı Refleks
Örnek RP:
Eski bir twilight Rp'si
Hareketlerinden oldukça emindi, davranışları onu ele vermediğinden de emindi. Derin derin nefes alarak, hislerini kalbinin içinde bastırdı, bunu 3 yıldır yapmak için uğraşıyordu ve şimdi, bu nokta da başarıyordu. Başarmak zorundaydı, yıllardır görüşmediği eski eşinin karşısında, hiç birşey olmamış gibi oturmak ve sessiz kalmak zordu elbette. Bunu başarabilmek için derin nefesler alıyordu ve kalp atışları normal seviyenin üzerine çıkmıştı. Mary hala tepki vermiyordu, öylece bakıyordu. Bir terslik olmalıydı... burada bir terslik olmalıydı...
Rud ondan kaçmasını istemezken, kafasında herşeyi tartıyordu, eğer gitmeye kalkarsa onu durdurabilir miyim ? diye, yapabilirdi. Onu durdurabilrdi ancak sonrasını bir daha asla düşünemezdi. Aylarca kalbi ağrıyacak ve bir kez daha işine konsantre olamayacaktı. Zaten ayrı kaldıkları dönemde kendini tamamıyla işine adamış ve tek bir kadına bile bakmamıştı. Delirmişti, nefes alıyordu ancak, bedeni ölüydü. Canlı canlı toprağa gömülen bir ölü...
İçinde hissetikleri ile yüzüne vurdukları arasında oldukça fark vardı. Yüzünde sıcak bir tebessüm varken, içinde fırtınalar kopuyordu. Böylesine tutkun bir aşkın, bir yıl gibi kısa bir sürede, aile baskısı yüzünden sona ermesi, ölümüne yol açmıştı. Bir insanın bedenin can çekişmesi ve ruhunun ölmesi ona verilebilecek en büyük zarardı. O zamanlar ona herkes karşıymış gibi geliyordu ve çevresinde istenmediğini hissediyordu. Hiç birine kulak asmadan, yaşamaya devam etti. Burada ne olacaksa olacaktı artık, artık burada 3 yılın acısı çıkacaktı. Rud içten içe kendini hazırlıyordu.
Mary çevresine bakınmadan, Rud'un yaptığı hareketleri inceliyordu ve oldukça şaşkındı. Yaşadıklarını bir çırpıda silmiş gibi hissediyor olmalıydı, Rud'un da böyle hissetmesi için elinden geleni yapıyordu. İçinin dolduğunu hissetti. İçi dolduğu zamanlarda, hıçkırmaya başlardı, ve yine hıçkırıyordu...
Biraz sonra, Mary'nin ayaklandığını ve hiç bir tepki vermeden masadan gittiğini farketti. Rud içinden ' Engel olmamalıyım, engel olmamlıyım " diye tekrarlıyordu. Kendini kaybetmişti, içi titriyordu ve bir zamanlar hayatının anlamı olan kadın, gidiyordu. Bir kez daha buna izin veremezdi, bir kez daha kaybetme korkusuyla hayattan vazgeçemezdi... Ayağa kalktı hızlıca, kapıya yaklaştı ve olabildiğince bağırarak " Dur! " dedi. Sesi o kadar çok çıkmıştı ki, sessiz kafede ki herkes, ona bakıyordu. Bundan rahatsız olmuş olsa da, Mary'ye yaklaştı ve elini tuttu " Bir kez daha olmaz, buna izin veremem. Ne zamandır seni bekliyordum biliyor musun ? Eğer benim delirmeme göz yumacaksan, ardına bakmadan o mükkemel hayatına geri dön ! " dedi ve oturduğu masaya geri döndü... Kendinden emin değildi artık, elleri titriyordu, nefes alışverişi gittikçe zorlanıyordu ve gözleri... gözlerinden akmayı bekleyen bir kaç damla yaşı durdurmaya çalışıyordu...