Claudia Chevalier I. Sınıf Kahraman
Mesaj Sayısı : 315 Kahraman Lakabı : Şş sen.
Karakter Bilgileri Özel Güç: Çoğalabilme
| Konu: Claudia. Çarş. Ağus. 26, 2009 1:53 pm | |
| Ad: Claudia Chelestis. Özel Güç: Çoğalabilme. Örnek RP: Başka bir sitede yaptığım RP, sorun olursa yenisini yazıp gönderebilirim.- Spoiler:
Genç kız henüz birkaç saat önce çıkmış olan aya karşı, ıssız sokakta ilerlerken zarif boynuna dolamış olduğu siyah-kırmızı atkıyı çekiştirdi. Yeni yeni yağmaya başlamış olan yağmur uzun, açık kahverengi saçlarını neredeyse tamamen ıslatmıştı bile, sonbahar aylarında göremeyeceğiniz bir hiddetle esen rüzgar da onları havalandırıyordu. Hogwarts'ta her zamanki haftasonu gezisi vardı bugün de, yaşı gereği ailesinden izin almamış olan Claudia yine yaşının verdiği bir cesaretle şatoya bugün geç gitmeyi planlıyordu. Neden bunu yaptığını bilmiyordu, sadece... istiyordu işte. Evet, yokluğu belli olacaktı tabii ki. Fakat onun ara sıra olan gözden kaybolmaları alışılmış bir durumdu, kimsenin garipsemeyeceğini adı gibi biliyordu. Peki ne yapmayı planlıyordu, nereye gidecekti? Herhalde birkaç saat boyunca sokaklarda amaçsızca dolaşamazdı, bu garip olacağı kadar ona da ters düşerdi. Çoğu zaman olmasından nefret ettiği değişken, hareketli yapısı buna izin vermezdi ki zaten. Dalgınlıkla bir su birikintisine basınca istemsizce küfretti, sokağın tamamen boş sayılması böyle genç ve iyi görünümlü bir kızın neden küfrettiğini merak edecek zihinlerin olmasını da imkansız kılıyordu, tabii neredeyse kesinlikle Hogwarts'a gidiyor olmasına rağmen neden hala dışarda olduğunu da. Yutkundu, daha önce hiç yapmadığı, aklından bile geçirmediği bir durumdaydı, her şey, sokak ve lambalar bile ürkütücü geliyordu. Kafasına esen çoğu şeyi yapardı belki, ama Hogwarts içinde. Kendisini, evinden bile daha fazla güvende hissettiği tek yer içinde. Burası, Hogsmeade'in bu ıssız ve karanlık tarafları Claudia'nın parlak yaşamına tamamen yabancıydı. Gözünün önüne düşen bir bukle saçı kulağının arkasına sıkıştırdı, havanın iyice soğumasıyla üstündeki ince, siyah pelerine daha da sarılmıştı. Yanından geçip giden sarhoşlar, çiftler, fahişeler... Ona atılan lafların ardından bile hiç birine dönüp bakmaya tenezzül etmiyordu, acınası bedenlerdeki daha da acınası ruhlarla zaman kaybetmek istemiyordu. Kollarını kavuşturdu, yanından geçmekte olduğu turta dükkanından yayılan tatlı bir kokuya sahip olan serin havayı içine çekti ve yorulmuş olsa da adımlarını hızlandırdı. Akşamın yoğun karanlığı içerisinde, titrek bir sokak lambasının aydınlatmakta olduğu tabela gözüne çarptı. Büyük Fıçı? Buraya daha önce gelmiş olduğunu hayal meyal hatırlıyordu, muhtemelen bir ya da iki yıl önce. Yağmur damlaları artık saçlarından yüzüne doğru inmeye başlamışken, akşamın ilerleyen saatleri boyunca nerede olacağına karar vermişti genç cadı. Zaten hızlı olan adımları artık kararlılığın verdiği etkiyle daha da hızlanmıştı, arkasında dalgalanan siyah peleriniyle karanlıkta gözlerden yitti. İnce, beyaz eliyle ağır sayılabilecek ahşap kapıyı yavaşça araladığında içerisinin beklediğinden daha fazla dolu olduğunu gördü. Hatırladığı kadarıyla, son gelişlerinde neredeyse boş sayılırdı, ama o zaman daha öğle saatleriydi tabii. Hava karardıktan sonra dolduğuna karar verdiği barın içinde yavaşça ilerledi,içeri girmeden önce ufak bir asa hareketi ve mırıltıyla kuruttuğu saçları hala az da olsa ıslaktı ve o, bundan rahatsız oluyordu. Kendisine çevrilen gözlerin farkındaydı, çoğu zaman ilgiden hoşnut olsa da bu sefer değildi, birçok yetişkin ve tekinsiz kişinin ilgisini, hiç ilgi görmemeye tercih etmediği yeterince açıktı. Yüzünde küçümseyici bir bakışla etrafa göz gezdirdi, masalardan hepsi doluydu, Claudia da gidip tanımadığı insanların yanına oturacak bir kız değildi, fakat bar kısmındaki sandalyelerden çoğu boştu. Rahatlamış bir şekilde oraya doğru ilerledi, ve içerisi sıcak olsa da hala üşüyen bedenini derin bir nefesle sandalyeye bıraktı. Barmen soran gözlerle ona bakınca tekdüze ve soğuk bir sesle konuştu, kendini iyi gösterme gibi bir çaba içinde bulunmayacağı bir akşam yaşamak istiyordu. Neredeyse her zaman takıntığı o iyimser, herkes tarafından sevilen havayı bir kenara bırakmaya çok önceden karar vermişti, aslında nasıl davranmak istiyorsa öyle davranacaktı, çoğu zaman olamadığı bir şekilde.
" Bir kadeh Ateş Viskisi. "
Ateş Viskisi çoğunlukla tercih ettiği bir içki değildi, o daha çok votkayı severdi, fakat kişiliği gibi alışkanlıklarında da yapacağı ufak değişiklikleri kaldırabilirdi. İçerdeki gürültü, zaman ilerledikçe ona daha da anlamsız ve can sıkıcı gelmeye başlamıştı. Kahkahalar, öfkeli bağrışmalar, bazen de gizli bir sırrı açıklamak için tercih edilen fısıldaşmalar... Önüne sert bir şekilde konulan kadehle düşüncelerinden sıyrıldı, saçma sapan nedenlerle sinirlenmek istemiyordu. Kolay sinirlenmezdi, ama sesler... Onu en çok çileden çıkaran etkenlerdi. Evet, saçmaydı. Hoşuna gitmeyen bir ses onu çok çabuk sinirlendirebilirdi, fakat konuşmalar değil. İnsanları umursamadığı gibi onların düşüncelerini ya da konuşmalarını da umursamazdı, bu da diğer insanları çileden çıkartabiliyordu, ama Claudia için sorun yoktu. Bardağı eline aldı, yavaşça dudaklarına götürdü ve boğazını yakan sıvıyı hissetti. En son ne zaman içmişti bundan? İki, üç ay? Olabilir. Yaşamınız 'şato' adı altında takdim edilen bir hapisanede geçiyorsa bazı şeyleri uzun süre yapamayabiliyordunuz. Gerçi yüzeysel ve sıkıcı ailesinin yanından ayrılmış olmaktan son derece memnundu, hem kısıtlayıcı olmasına rağmen Hogwarts'ı da seviyordu... biraz. Bardağı dudaklarından ayırıp tekrar bıraktı, hepsini bir anda içmesi gibi bir zorunluluğu yoktu ya. Bedeninin tekrar ısınmış olmasıyla üstündeki pelerini çıkartıp çantasına tıktı, onu katlamakla uğraşamayacaktı. Düzen, düzen, düzen. Zaten yaşamının 11 yılı bu kelimeyle geçmişti, şimdi alışkanlık olarak devam eiyordu fakat bundan memnun muydu? Hayır. O yüzden de bazı şeyleri değiştirmeye çalışıyordu zaten, o daha doğmadan başkaları tarafından belirlenmiş zevklerii, kişiliği, ailesi ve arkadaşlarını değiştirmeyi her şeyden çok istiyordu. Parlak gri gözleriyle dalgın bir şekilde bardağına bakarken hemen yanına izinsizce oturan birinin varlığını hissetmesiyle irkildi, o tarafa doğru döndü. Uzun, bakımsız kahverengi saçları, kirli sakalı ve genel olarak duruşuyla etrafına yaydığı tekinsiz hava Claudia'yı anında huzursuz etmeye yetmişti, o da kim oluyordu ki ona böyle sinir bozucu bir biçimde, uzun uzun bakabiliyordu? Çenesini hafifçe yukarı doğru kaldırıp, adamdan bir açıklama bekledi. Sonra onu burdan gönderecekti, ama her şeyde olduğu gibi bunda da ilk adımı o atmak istemiyordu. Nitekim adam, çatlak ve kalın sesiyle konuşmaya başlamıştı bile. Yüzüne hâkim olan kocaman gülümseme kızın midesini bulandırmıştı.
" Merhaba tatlım, böyle güzel bir akşamda yanlız olman doğru değil bence. "
Ne? Ona asılmaya nasıl cüret edebiliyordu bu zavallı? Genç cadı ondan hiç beklenmeyecek bir hareketle öne doğru eğildi, adama daha da yaklaşmıştı. Bu tip insanlarla uğraşıp, gerçekten de güzel olan bir akşamı mahvetmek istemiyordu ama eğer zorunda kalırsa, yapacaktı da.
" Evet, yanlız olmam doğru değil. Ama senin gibi bir zavallıyla ilgilenirsem, bu vakit kaybından öteye geçmez. Defol burdan. "
Normal sayılabilecek bir sesle söylediği kelimelerin ardından viski bardağını tekrar dudaklarına götürdü, adamın şaşkın bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu. İyi. Bazılarının tercih edebileceği gibi onu kibarca terslemek, Claudia'nın tercih edeceği bir yol değildi. Açıkça söylenen sözler başa bela açsa da çoğunlukla daha etkiliydi nasılsa. Ama bu akşam, bu adam inatçı çıkacağa benziyordu.
" Hadi ama, senin de istediğini biliyorum. "
" Evet, ancak sıkı bir İmperio laneti ile kontrol edilmem gerek. "
Genç cadı o sırada elinde tuttuğu neredeyse boş bardağı adamın kafasına geçirmek istiyordu, fakat yapamayacağını da biliyordu. Belki ahmak, serseri ya da başka tüm kötü şeyler olabilirdi, ama güçsüz olduğunu sanmıyordu bu adamın. Yeni alevlenmeye başlayan öfkesini dindirmek için içinden ona kadar saymaya karar verdi, saçmaydı ve işe yaramıyordu ama zihnini başka konulara odaklayabilirdi. Bir. Ne cüretle onun ne isteyip ne istemediğini söyleyebiliyordu? İki. Onun gerçekten de, kendisi gibi bir adamı mı isteyeceğini düşünmüştü? Üç. Böyle zavallılar... onlardan nefret ediyordu. Ona kadar sayma denemesi başarısızlıkla sonuçlandırmıştı, bu kendisini daha da sinirlendirmek dışında bir şeye yaramamıştı ki. Adamın dudakları onun boynuna yaklaşınca istemsizce gözlerini kapattı, ama elini onun beline koyunca sert bir şekilde itmişti onu.
" Dışardan utangaç biri gibi gözükmüyordun ama? "
Genç cadı adamın bu son hareketiyle nerede olduğunu, nasıl davranması gerektiğini tamamen unutmuştu. Şu anda tüm dikkati sadece kendisi ve adam üzerindeydi, yine de az sonra yapacakları için kendisini engellemeye çalışıyordu. Dayanamayıp bağırmaya başladı, sesi çok yüksek çıkmıyordu ama sert hareketleriyle de birleşince dışardan dikkat çekici bir olay oluyormuş izlenimi veriyordu.
" Değilim zaten! Bak, bunu nasıl kibarca söyleyebilirim? HİÇBİR şekilde ilgilenmiyorum, tamam mı? Yeterince açık mı? Belki el hareketiyle falan açıklamamı istersin? Yüz ifadesiyle? Ya da gidip tercüman mı bulayım? "
Başlarda saf öfkeyle dolu olan kelimeleri gittikçe yerini alaya da bırakmıştı, ama öfkesinden de bir şey kaybetmiş değildi. Aksine, sonlara doğru sesi iyice yükselmeye başlamıştı ve bir çok kişinin dikkatini çektiğini biliyordu. Çoğu kişinin aksine onun yüzü sinirlenince daha da beyazlaşırdı, nitekim şimdi genç cadının yüzü bir heykelden farksızdı. Fakat adam o arada 'kendimi nasıl daha yüzsüz yapabilirim?' diye düşünmüş ve cevabını da bulmuş gibiydi. Yüzünde arsız bir gülümseme olsa da geri çekilmişti.
" Ooo, zor kadın numarasını iyi öğrenmişsin, öyle değil mi? "
Zor kadın mı? Onca sinire rağmen Claudia kahkaha atma isteğiyle mücadele ediyordu. Herhalde oldukça büyük gösteriyor olmalıydı, fakat kızın yüzüne genelde hakim olan çocuksu hava bu sefer yoktu ve bu nedenle de adam haklı olabilirdi. Yüzüne bakmaya bile tahammül edemediği bir adama laf anlatmaya çalışmak imkansızdı. O yeniden konuşmaya başladı, ama genç kız dinlemiyordu bile. Aklı sadece eğer bu akşam Hogwarts dışında büyü yaparsa sonuçlarının ne olabileceğindeydi. Reşit olmadığı için belki de yüzüncü kez içinden küfrediyordu şimdi.
| |
|
Flâvio Lopez Winther Kurucu Admin & Okul Müdürü
Mesaj Sayısı : 215
Karakter Bilgileri Özel Güç: Uçabilme, Yakın Dövüş
| Konu: Geri: Claudia. Çarş. Ağus. 26, 2009 2:35 pm | |
| | |
|